Blog

Günümüz iş hayatında birçok kuşak bir arada çalışıyor. Bu durumun, iş hayatının akışını ve geleceğini değiştirme konusunda etkisi oldukça büyük çünkü bir yandan kuşaklar arası bilgi aktarımı güçlenirken; diğer yandan farklı karakter özelliklerine, farklı hayat beklentilerine ve önceliklerine sahip olmaları, iş hayatında farklı bakış açıları ile farklı çalışma şekillerinin ortaya çıkmasına ve “iş disiplini” kavramının değişime uğramasına neden oluyor. Peki, farklı kuşakların birlikte çalışması iş verimliliğini nasıl etkiliyor?

LinkedIn, geçtiğimiz şubat ayında yayınladığı “From Gen Z to Boomers: Hiring and Retaining Multigenerational Talent” raporunda farklı kuşakların birlikte nasıl verimli iş gücü oluşturacağı konusuna dikkat çekiyor.

Raporda öne çıkan sonuçlara göz atacak olursak; 35 ülkeden katılan yaklaşık 7 bin yetenek profesyonelinin %89’u, farklı kuşaklardan oluşan iş gücünün çok daha etkili çalıştığına değiniyor. Çalışmaya katılan her 10 yetenek profesyonelinin 9’u ise farklı kuşaklardan oluşan iş gücünün, şirketleri başarılı kılacak en önemli unsur olduğuna ve bu durumun şirketler arasında rekabet avantajı sağlayacağına vurgu yapıyor.

Raporda yer alan kuşakların iş gücü içerisindeki dağılıma bakacak olursak;

• Y kuşağı (23 – 38 yaş) %40 ile en büyük paya sahip.
• İkinci sırada ise %33 ile X kuşağı (39 – 54 yaş) geliyor.
• Baby Boomer’lar (55 – 73 yaş) iş gücünün %15’ini oluştururken,
• “Milenyum” kuşağı olarak da bilinen Z kuşağı (7 – 22 yaş) %10 ile son sırada yer alıyor.

Raporda ayrıca kuşakların yetenek dağılımlarının birbirinden farklılık gösterdiğine de dikkat çekiliyor. Her kuşağın yüksek performans sergilediği yetenekleri bulunuyor. Örneğin, yeni iş geliştirme ve satış yönetiminde X kuşağı öne çıkarken, Python programlamayı en iyi Z kuşağı yapıyor. Yatırım odaklı işlerde Baby Boomer’lar, veri analizi ve incelenmesi konusunda ise Y kuşağı diğerlerinden daha başarılı. Bu noktada şirketlerin yapması gereken en önemli şey kuşakların yeteneklerini anlayarak onları doğru departmanlarla eşleştirmek.

Konuyla ilgili LinkedIn Learning tarafından yapılan başka bir araştırmaya göreyse, her kuşağın ortak noktası yeni yetenekler kazanmak için zaman harcamak ve yatırım yapmak. Jenerasyon farkına rağmen kuşaklar, iş konusunda benzer noktalara öncelik veriyor. Ücret, yan haklar, iş ile özel hayat dengesi ve pozitif şirket kültürü, tüm kuşaklar için ilk sırada yer alan değerler. Genel tutumları benzer olsa da bazı spesifik noktalarda kuşaklar arasında farklılaşma görülüyor. Örneğin; Boomer’lar inandıkları bir amaç için çalışmak isterken, Z kuşağının %36’sı iş başvurusu yaparken çalışacağı şirketin eğitim konusunda kendisine nasıl destek sağlayacağına önem veriyor.

Raporda, şirketlerin %56’sının çeşitli bir iş gücü yaratmak için şirket politikalarını güncelleme yoluna gittiğine de dikkat çekiliyor. Bunun en önemli nedeni genç nüfusun artmasıyla daha genç profesyonellere duyulan ilginin artması. Şuandaki nüfus dağılımına bakacak olursak Y kuşağı ile Z kuşağının toplamının dünya nüfusunun neredeyse yarısına denk gelmekte. Bu konuda kimi işe alım profesyonelleri ise deneyimli ve olgun çalışan gücünün daha önemli olduğunu savunuyor.

En başta da söylediğimiz gibi farklı kuşaklar aynı zamanda farklı çalışma şekillerini de beraberinde getiriyor. Özellikle Z kuşağı öğrenci olmasından veya ilk iş deneyimini yaşıyor olmasından dolayı daha çok freelance ya da part time olarak çalışıyor. Baby boomer’lar ile Z kuşağını bu noktada karşılaştıracak olursak freelance veya part time çalışma oranı Z kuşağında %135 daha fazla. Tam zamanlı işlerdeyse X kuşağı ile Baby Boomer’lar öne çıkıyor. %22 ile X kuşağı, %18 ile Baby Boomer’lar ortalama bir çalışana göre bir şirkette daha uzun süre kalıyor.

İş gücünde farklı kuşaklara sahip olmanın avantajlarının yanında, kuşakların yöneticilerinden farklı beklentilerinin olması dikkat edilmesi gereken en kritik nokta. Bu konuda, takımın nasıl yönetildiği oldukça önemli. Liderlik kavramının kuşağa göre şekillendirilmesi bu noktada en etkili çözüm. Örneğin; genç bir yönetici, Baby Boomer çalışanlarını yönetirken iletişim diline dikkat etmeli ve hassaslığı ön planda tutmalı. Ayrıca tüm kuşaklara karşı etkili bir yönetim için problem çözme, zaman yönetimi, kararlılık ve empati; bir yönetici olarak sahip olunması gereken en önemli nitelikler arasında.

Raporun tamamına linkten ulaşabilirsiniz.